Öncelikle Beşiktaşımıza bu galibiyetinden dolayı çok teşekkür etmekle yazıma başlamak istiyorum. Çok teşkkürler Beşiktaş. Bu galibiyeti yazmaya satırlar yetmez nasıl bir maçtı o öyle?
Takımıyla taraftarıyla okadar iyi hazırlanmışlardı ki maça. Maç başladığında insanın kulağını sağar edecek kadar kuvetli bir sesle başlandı maça. Bunun büyüsünden olsa gerek Beşiktaş öyle bir presle başladıki Liverpoola üç pas yaptırma şansı vermediler. Onlarda sanmıyorumki hayatlarında böyle taraftar görmemişlerdir. Sanki sandılar biz İnönü cehennemine geldik. Şöyle izliyordumda maçı Liverpool takımı şaşırmış bir şekilde top oynuyorlardı.
Ben her yazımda hemen hemen dile getiriyorum. Takım ruhuyla sahaya çıkarsa yenemeyeceği takım yoktur diye bunun örneğini dün akşam Beşiktaşımızda gördük. Öyle bir ruhla sahaya çıkmışlardı ki birde taraftarın o müthiş desteğiyle iyice bu arttı ve sanki bütün futbolcularımız kendi kendilerine yenmek için söz vermişler gibiydi.
Daha maçın onuncu dakikasında genç Serdar özkanın golü ile öne geçen takımımız. Serdarın attığı gol diyorum çünkü buz gibi kendisine yazılması gereken bir goldü. ama olsun sonuçta Beşiktaşımız adına yazılan bir goldü. Ondan sonra hani düşünmedim değil Liverpool takımı Beşiktaşın üzerine daha çok gelecektir diye. Tabi onlarda istedi bir an önce gol bulmak ama hemen golden On dakika sonra Ertuğrul sağlam maça müdahele ederek ki çok akıllıca bir müdahele ile Serdar kurtuluşu oyndan alarak Liverpool takımının hızını kesti ve ilk yarıda uzaktan bir iki şutlarından başka bir pozisyonları olmadı.
Bir sıfır üstünlükle devre arasına gittikten sonra yine aynı şekilde ikinci yarıya ne Beşiktaş takımı hız kesti nede Beşiktaş taraftarı canla başla mücadele ortaya koyan futbolcularımız başta Beniteze olmak üzere Liverpool takımına zor dakikalar yaşattı. Şunu belirtmek istiyorum ki tam Liverpool takımı ataklarını hızlandırmıştıki Ertuğrul Hoca oyuna tam zamnında müdahale ederek eleştirilerin odağı haline gelen Arjantinli golcüyü oyuna aldı. Hügian oyuna alındıktan sonra tam bir Türk ruhuyla savaşırcasına mücadele örneği sergiledi.
Maçın sekseninci dakikasında Bobonun o müthiş golü ile farkı ikiye çıkaran takımımız tam rahatladık derken 85 te golü ağalarımızda gördük. Belkide hayatımda beş dakika içerisinde bu kadar stres yaşamadım. Ama sahada Kazanmayı o kadar çok isteyen bir takımımız vardı ki 15 futbolcuyla mücadele etseler genede yenemezlerdi bizi. İşte böylesine bir destandı bu.
Takımıyla taraftarıyla okadar iyi hazırlanmışlardı ki maça. Maç başladığında insanın kulağını sağar edecek kadar kuvetli bir sesle başlandı maça. Bunun büyüsünden olsa gerek Beşiktaş öyle bir presle başladıki Liverpoola üç pas yaptırma şansı vermediler. Onlarda sanmıyorumki hayatlarında böyle taraftar görmemişlerdir. Sanki sandılar biz İnönü cehennemine geldik. Şöyle izliyordumda maçı Liverpool takımı şaşırmış bir şekilde top oynuyorlardı.
Ben her yazımda hemen hemen dile getiriyorum. Takım ruhuyla sahaya çıkarsa yenemeyeceği takım yoktur diye bunun örneğini dün akşam Beşiktaşımızda gördük. Öyle bir ruhla sahaya çıkmışlardı ki birde taraftarın o müthiş desteğiyle iyice bu arttı ve sanki bütün futbolcularımız kendi kendilerine yenmek için söz vermişler gibiydi.
Daha maçın onuncu dakikasında genç Serdar özkanın golü ile öne geçen takımımız. Serdarın attığı gol diyorum çünkü buz gibi kendisine yazılması gereken bir goldü. ama olsun sonuçta Beşiktaşımız adına yazılan bir goldü. Ondan sonra hani düşünmedim değil Liverpool takımı Beşiktaşın üzerine daha çok gelecektir diye. Tabi onlarda istedi bir an önce gol bulmak ama hemen golden On dakika sonra Ertuğrul sağlam maça müdahele ederek ki çok akıllıca bir müdahele ile Serdar kurtuluşu oyndan alarak Liverpool takımının hızını kesti ve ilk yarıda uzaktan bir iki şutlarından başka bir pozisyonları olmadı.
Bir sıfır üstünlükle devre arasına gittikten sonra yine aynı şekilde ikinci yarıya ne Beşiktaş takımı hız kesti nede Beşiktaş taraftarı canla başla mücadele ortaya koyan futbolcularımız başta Beniteze olmak üzere Liverpool takımına zor dakikalar yaşattı. Şunu belirtmek istiyorum ki tam Liverpool takımı ataklarını hızlandırmıştıki Ertuğrul Hoca oyuna tam zamnında müdahale ederek eleştirilerin odağı haline gelen Arjantinli golcüyü oyuna aldı. Hügian oyuna alındıktan sonra tam bir Türk ruhuyla savaşırcasına mücadele örneği sergiledi.
Maçın sekseninci dakikasında Bobonun o müthiş golü ile farkı ikiye çıkaran takımımız tam rahatladık derken 85 te golü ağalarımızda gördük. Belkide hayatımda beş dakika içerisinde bu kadar stres yaşamadım. Ama sahada Kazanmayı o kadar çok isteyen bir takımımız vardı ki 15 futbolcuyla mücadele etseler genede yenemezlerdi bizi. İşte böylesine bir destandı bu.
